Sosyal Fobik Davranış Kalıbı. Sosyal medya bilmecesini de toplumsal sorunlardan bir tanesi de yetişkinlerde ve gençlerimizin Sosyal Fobik davranış kalıplarına sahip olmasıdır.
İnsan denen varlık sosyalleşme, etkileşim içerisinde gelişim ve değişim gösterir. Sosyal medya ve klavye üzerindeki yazışmalar, paylaşımlar içsel dünyamızda küçülmemize ve zihinsel faaliyetlerimizin de yavaşlamasına sebep olmaktadır. Sosyal Fobiklik bir anlamda yalnız kalma, yalnızlığı tercih etme sanatıdır. Sosyal Fobik bireyler geleceğe giden yolda kendilerini ifade etme, iletişim kurma, hedef gerçekleştirme ve yaşam amaçları için mücadele etme duygusundan yoksundurlar. Çünkü birey gerçek yaşamda başarısızlık sonuçlarıyla mücadele etmesi, yeniden kendini güçlendirmesi düşüncelerini, duygularını ve davranışlarına yönetebilmesi sonucunda etkin birey haline gelir. Malum elimizdeki sosyal medyalar bizim yaşam amacımızı belirleme, harekete geçme noktasında bizi adeta çembere almış durumdalar.
Şimdi lütfen kendinize şunu sorun. Sosyal medyada beğenme, yorum yapma, onaylanma, peşinde koşma her ne şekilde olursa olsun vakit geçirdiğiniz de sizi iten, harekete geçiren, ayakta kalmanızı sağlayan sebeplerden yoksun olursunuz. Amaç bu yoksunluğu ortadan kaldırmak olduğunda yapmanız gereken şey gerçek hayatta eyleme geçmektir. Oysaki sosyal medyada eyleme geçmek demek tamamen akıntıya kapılmak, genel ve geçerli olmayan sadece nasıl beğeni alabilirim noktasında kes, kopyala, yapıştır ve 20 kelimelik dünyayla yaşamaktayız. Hayat, gerçekte sahneye çıkmak, kendine meydan okumak demektir. sahneye çıkmak ve kendine meydan okumak için yapmanız gereken şey kendinizi doldurmak ve yeterli konuma getirmek, sınırlı sayıda ki zaman çerçevesi içerisinde insanlar kendilerini yetiştirmek gereğini yapmak yerine, günün büyük bir çoğunluğunu sosyal medya bilmecesi içerisinde ne aradığını bile bilmeden amaçsız başıboş bir şekilde geçirirken nasıl kendi üzerinde gelişim ve değişim sağlayabilir? hal böyle olduğunda karşımıza çıkan şey, Sosyal Fobik, yalnız kalmak, gerçekten kopmak, gerçek kişi olay ve durumlar karşısında kendimizi yetersiz, değersiz ve sıkışmışlık hissinden başka ne bekliyoruz ki? Sosyal olmak erdemli bireylerin yaptıkları bir eylemdir. Gelecekteki kuşaklarımızın tamamen bağımsız, saygısız, birbirinden uzak, yardımseverlik noktasından kopmuş bireyler olduğunu hayal edebiliyor musunuz? böyle bir toplum sizce nasıl olurdu? bizi neler bekliyor? böyle bir toplum böyle bir gençlikle geleceğin Türkiye’sinde neler yapılabilir? İşte bütün bunlar sosyolojik SORUNLAR kapsamında olup üzerinde düşünmemiz ve bir an önce çözüm noktasında eyleme geçmemiz gereken konulardır. Sevgili anne babalar çocukları sosyal medya bilmecesinde zaman geçirirken belki kendilerine göre daha rahat olabilirler. Ancak gerçekten kendinize ve çocuklarınıza değer veriyorsanız o zaman birtakım kararlar almak durumundasınız. Çocuğunuzun sosyal medya ile arasına mesafe koymak artık bir lüks değil, gerekliliktir. Elbette ki insanlar seçimlerinde özgür varlıklardır. Ancak sonuçlarına katlanmak zorundasınız. Sonuçları tahmin etmek düşünen bir birey için çok zor olmasa gerek çünkü yolun sonu görünüyor.
Strese Bağımlılık
Sosyal medya bilmecesini de stres faktörü en üst düzeyde seyretmektedir. Kendi gerçek hayatının dışında insanların sosyal medya kapsamındaki paylaşımları, yorumları, gerçek dışı hayat gösterişleri, bunları takip eden örnek alan kendi içsel dünyasında onlar gibi olmaya çalışan fakat mevcut durumda bunu başaramayan bireyler için tamamen stres dolu bir bağımlılık haline gelmektedir. En basit örnek olarak arkadaşının beğeni sayısı kendisininkinden fazla olan birey kendini, stres durumuyla karşı karşıya getirmektedir.
Stres yoğunluğunun fazla olması insan sağlığı açısından son derece zararlıdır. Elbette ki sıfır stres ölümdür. Ancak sosyal medya bilmecesi kapsamında oluşan stres bireyleri farkında bile olmadan bırakmakta ve çaresizlik hissi ile baş başa bırakmaktadır. İnsanlar bilinçli farkındalık düzeyde stres hormonu salgılamaya başladıklarında sağlıklı düşünme, odaklanma, yaratıcı olma, yaşamdan zevk alma noktalarından mahrum kalırlar. Çünkü stres hormonu bizim zihinsel ruhsal ve fiziksel olarak yıpratmaktadır. Stres hormonu yükselmeye başladığında bağışıklık sistemimiz iflas etmektedir. Stresi seven tek hücreli kanser hücresidir. Sosyal medya bilmecesinde tamamen kendini başkalarıyla karşılaştıran gerçek olmayan rol modellerini benimseyen, yetişkin ve gençlerimiz kendilerini bir çemberin içerisine hapsetmektedirler. Alternatif medya bizim teknolojiyi etkin olarak kullanmamızda işe yararken kontrolü kaybettiğimizde iki ucu keskin bir bıçak haline gelmektedir. Stresi yönetmek gerçek yaşamda mücadele eden bireyler için daha kolaydır. Sosyal medya içerisinde stres faktörü zihinsel olarak sanal bir durum algılandığınından çoğunlukla kişilerin farkında bile olmalarına izin vermez.
Her durum ve şartta zihinsel ve bedensel fonksiyonlarımız sosyal medya karşısında sürekli aktif haldedir. Peki bu aktiflik gerçekten bireylerin başarılı olmasına hizmet ediyor mu sorusuna maalesef hayır cevabını vermek durumundayım. Çünkü sosyal medya üzerinde geçirilen vakit yapay zekâ ve program uzmanlarının hedeflerini gerçekleştirmek için bizleri bilinçsiz düşünme davranma ve hissetmeye programlamaktadır.
İnsanoğlu programlı bir varlıktır. Sürekli yaptığımız hareketler belirli bir zaman sonrasında bizi bağımlı hale getirir. Sosyal medyaya bağımlı olup olmadığınızı anlamak istiyorsanız sabah kalktığınızda ilk yaptığınız iş nedir? Hangi konulara bakıyorsunuz. O güne dair düşünceleriniz neler? Gerçekten yaşam amacınız çerçevesinde mi hareket ediyorsunuz yoksa merak tutku bir önceki paylaşımın ne kadar beğenildi. Acaba hangi arkadaşım yorum yaptı ya da neden arkadaşlarım beni beğenmedi gibi yaşam amacınıza hiç de hizmet etmeyen noktalarını düşünürken buluyorsunuz. Kendinizi lütfen sorunuz özellikle sosyal medya çemberi içerisindeyken sormanızı istediğim şey şimdi ben ne düşünüyorum, evet gerçekten ne düşünüyorsunuz? İstediğiniz konularda mı düşünceleriniz gelişiyor yoksa zihniniz kendine göre istediği yerde istediği şekilde düşünmeye devam mı ediyor? Bu farkındalık sizin belki de uyanma ziliniz olacaktır. Lütfen kendinizi uyandırın kendinizin farkında olun. Sosyal medya ve teknoloji bilmecesini gerçekleştirmek üzere kullanın bırakın. Sosyal medya size hizmet etsin. Siz sosyal medyaya hizmet etmeyin. Ne düşündüğünüzü bilin. Gerçekten ne istiyorsanız onun peşinden gidin.
Yaşam sanıldığı kadar çok uzun değil ve bizler bu dünyaya başarılı olmak için geldik başarı bizim doğal hakkımız olması gereken bu bilinç ve farkındalıkla sizlere sağlıklı başarılı ve sevgi dolu yaşam diliyorum.