Merhabalar Sevgili öğretmenlerimiz, değerli anne – babalar ve siz çok kıymetli geleceğimizin teminatı gençlerimiz..
Bir yaz tatilini daha geçmişte bıraktığımız bu günlerde yine yeni bir başlangıç noktasındayız.
“2018 – 2019” EĞİTİM ÖĞRETİM YILIMIZ HAYIRLI OLSUN
2018 – 2019 Eğitim ve Öğretim yılının hepimizin beklentilerini karşılayacak bir yıl olmasını diliyorum. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk Beyin bu konudaki çalışmalarını da takdir ediyorum. Ancak her şeyi birilerinden beklemekle istediğimiz amaca ulaşma şansımız var mı? Elbette ki hayır… Söz konusu bir de eğitim, gelecek ve hayatımızı kazanmaksa o zaman her şey bizde başlayıp bizde şekillenip bizde bitiyor.
ÖNCE EĞİTİM
İçinde bulunduğumuz yüzyılda; bireysel ve toplumsal bazı olaylarda nasıl oldu da insanlık bu noktaya geldi diyoruz ya işte bunun temel nedeni “EĞİTİM” dir. Önce eğitim ve sonra da öğretim. Öğretim kısmı işin en kolay bölümü. Bizim öncelikle “eğitim” kısmını yeniden düzenleme ve uygulamaya ihtiyacımız vardır. Temeli; insani duygu, düşünce, ahlak, erdem, onur, amaç, kendini tanıma ve saygı, olmayan bir öğretim kurumuş ağaçtan meyve almayı beklemeye benzer. Kurumuş bir ağaca ne kadar yatırım yaparsanız yapın sonuçta değişen bir şey olmayacaktır.
EĞİTİM NEREDE BAŞLAR?
Eğitim öncelikle hepimizin bildiği gibi evde çekirdek ailede başlar ve 7 yaşına kadar “sorumluluk” duygusunun verilmesi esastır. Ancak ailelerimiz dengeli olmak yerine her konuda olduğu gibi “dengesiz yaklaşım kalıpları ile” eğitim yerine iyi niyetli olarak “eğitimsizlik” veriyor. Eğitim sadece okuldaki öğretmenlerin sorumluluğunda değildir.
Hepimiz, herkes geleceğimizin teminatı gençlerimizin “eğitiminden” sorumluyuz. Bu konuda suçlayıcı olmak sorumsuzca davranmak bizi kurtarmayacaktır.
BU DÖNEMDEN NE BEKLİYORUZ?
İnsanlar parmaklar kadar benzer, izleri kadar farklıdır. Yeni eğitim ve öğretim döneminden ne bekliyoruz? Yaşarken bir amacınızın olması sizi harekete geçirir.
Anne baba olarak bu dönemde ne bekliyorsunuz?
Çocuğunuz bu dönem öğrenim hayatına ilk kez adım atmışsa nasıl bir yaklaşım kalıbı belirleyeceksiniz?
Okul, arkadaş ve öğretmenler ile ilişki ve iletişiminin nasıl olmasını arzu ediyorsunuz? Bunun için yapılması gerekenleri yaptınız mı? Emin misiniz?
Çevresel faktörlerin size ve çocuklarınıza olan etkileri konusunda nasıl bir tutum belirliyorsunuz?
Siz ve çocuğunuz karşılıklı olarak birbirinizden ne beklediğinizi biliyor musunuz?
Çocuğunuzla, öğretmenleriyle yeterince açık bir iletişim kuruyor musunuz? Beklentilerinizi açıkça belirte biliyor musunuz?
Gerçekte kim kimden ne bekliyor? Nasıl? Şimdi bunun üzerine düşünme zamanı….
Peki ya sevgili gençlerimiz sizler kendinizden ne bekliyorsunuz? Asıl önemli olan bu.. Sizin kendinizden beklentiniz?
Nasıl bir dönem geçirmek istiyorsunuz?
Sizin başarı / başarısızlığa olan inancınız ne?
Kimin için çaba sarfediyorsunuz?
Hayatınızı kazanmak için hangi bedelleri ödemeye hazırsınız?
Evet okula başlamadan önce arzu ederseniz bu sorulara cevap verin. İşlerin nasıl daha kolay ve anlamlı hale geldiğini görecek, duyacak ve hissedeceksiniz…
Sevgili gençler bilmenizi isterim ki;
“Hayat kendinize vereceğiniz en büyük armağandır.”
Mustafa Kılınç
Bu armağanı kendinize verme konusunda cömert davranın. Bu yaşam sizin. Gelecek sizin. Seçim gücünüz var. Bunu kullanın.
Muhteşem bir gelecek için, yaşama amacınızı bulmak için mazeretlerin haklılığı yerine başarıların hazzını yaşamak için şimdi kendi içinizde ayağa kalkın.
Her şeyin beklentileriniz doğrultusunda olması dileğimle başarılı, bir eğitim – öğretim yılı sizlerin olsun.
Sevgilerimle...