Zengin ve tanınmış profesör, bir Zen bilgesini ziyarete gider. Kendisini tanıtmak için tüm unvanlarını, bitirdiği ve ders verdiği üniversiteleri, ne kadar önemli biri olduğuna dair bilgileri ustaya sıralar. Ama daha Zen bilgesi ağzını açar açmaz onun sözünü keserek kendi bilgisini ortaya koyar. Bu söz kesmeler sıkça devam eder. Zen bilgesi, profesöre çay içip içmeyeceğini sorar. Profesör, ikramı kabul eder. Bilge, çay bardağına çay koymaya başlar ve bardak ağzına kadar dolar. Ama doldurmaya devam eder bilge. Çay bardaktan taşıp masaya, yerlere dökülmeye başlayınca, profesör telaşla, ‘Dur, görmüyor musun bardak doldu.’ der. ‘koyacak yer yok’. ‘Tıpkı senin zihnin gibi1 der bilge. Yeni bilgiyi koyacak yerin yok. Sana nasıl bir şey öğretebilirim ki?’
Yazar: Sevda Kangal Kılınç