Zamanın birinde köyde çok güzel bir prenses varmış.
Babası kızı yola çıktığında herkesin başlarını eğmesini ve kızına bakmamasını istermiş …
Prenses sokağa çıkar çıkmaz herkes pencereleri kapatır hemen başlarını öne eğerlermiş.
Yine böyle bir günde bir köylü dayanamamış ve prenses yoldan geçerken hafifçe başını kaldırıp bakmış .
o sırada prensesle göz göze gelmişler ve aşık olmuşlar.!
Kral bunu duyunca çok öfkelenmiş ve hemen köylünün öldürülmesi emrini vermiş.
Prenses babasına yalvarmış yakarmış ve öldürülmemesine ikna etmiş.
köylüyü bir ıssız adaya atmışlar…
prenses ve köylü sürekli bu ada da mektuplaşmışlar.
mektuplaşmayı sağlayan da martılar olmuş…
Ama bir gün oğlan bir mektup yazar ve mektubun sonu şöyledir ; ” Artık hasretine dayanamıyorum , bu sana son mektubum ” bir martıya verir ve prensese götürmesini söyler..
Ne var ki martı mektubu alır ve prensese götürürken , mektup ağzından denize düşer … !!
prenses günlerce oturup mektup bekler kimse prensesi o camdan ayıramaz.
bunu duyan martılar olaya çok üzülürler .!!
Ve !! işte o gün bu gündür . Bütün martılar denizde hala o mektubu ararlar .!!
Yazar: Beyza Yolbilir