Kelebek

Bir gün yerde duran bir kozada küçücük bir delik açılıyordu.

Tesadüfen yoldan geçen bir adam o küçücük delikten büyük bir uğraş vererek çıkmaya çalışan kelebeği izlemeye başladı. Aradan bir kaç saat geçmişti, ancak delik halen çok küçüktü ve kelebek mücadelesinden vaz geçmiş görünüyordu.

Kelebek sanki elinden gelen her şeyi yapmıştı, ancak başarıyı elde edemiyordu. Onu seyreden insan ona yardımcı olmaya karar verdi. Cebinden bir bıçak çıkardı ve kozayı yararak, bir delik açtı. Kelebek kozadan hemen çıktı. Ancak adamın beklentilerine karşın, kelebeğin bedeni zayıf, kanatları çelimsizdi. Kanatlarını açıp, uçmasını beklerken, o güçsüz bedenini havaya kaldıramadı. Hayatı boyunca hiç bir zaman uçamadığı gibi, ömrününü sonuna kadar yerde geçirmek zorunda kaldı.

Adamın kelebeğe yardım etmesi, onun anlayışında mutlaka güzel bir jestti. Fakat adam önemli bir ayrıntıyı, kelebeğin bu zorluğa yaşayabilmesi için mutlaka katlanması gerektiğini kaçırmıştı. Çünkü o bu daracık delikten geçmeye çalışırken, bedeninden çıkan sıvı yardımıyla kanatları güçlenebilirdi. Güçlü kanatları sayesinde büyümeye ve gelişmeye devam edebilirdi....İlk başta çok iyi görünen kolaylık nitekim kötü bir sona yol açtı.

Bizim de yaşam yolculuğumuzda zorluklara ihtiyacımız var. Hiç bir engel ile karşılaşmadan yaşasaydık, gelişemezdik. Güçlü olduğumuz kadar güçlü olamazdı..Kanatlarımızı güçlendirmeden, uçamazdık.

Sevgiyle kalın !

Yazar: Aysel Çiçek

Mustafa Kılınç Şifreleri