Harekete geçen şey sizin gözleriniz değildir. Gören şey Beyin’dir. Bu nedenledir ki; bazen kişiler sadece bakar anacak görmezler. Ben bu gruba giren kişiler için “karanlıkta göz kırpanlar” diyorum. Bu hafta sizlerle “Görebilmek” hikayesini paylaşmak istiyorum. Gerçekten gören ve fark yaratan gözlerinizi kullanabilmeniz dileğimle.
Görebilmek
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa:
- Buraların yabancısıyım demiş.
Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler. Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
- Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş.
Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde. Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez.
- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? Diye gülümsemiş çocuk. Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
- İyi ama, demiş adam, bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malum?
- Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun bir koku gelmez, diye atılmış çocuk. Üstelik manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde fark etmiş çocuğun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini fark ettiğini.
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
- Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
- Artık emin değilim, demiş. Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.
Gösterdim… gördü anlamına gelmez
Söyledim… duydu anlamına gelmez
Duydu… doğru anladı anlamına gelmez
Anladı… hak verdi anlamına gelmez
Hak verdi… inandı anlamına gelme
İnandı… uyguladı anlamına gelmez
Uyguladı… sürdürecek anlamına gelmez
Yazar: NLP Lideri Mustafa Kılınç