Merhabalar sevgili dostlar. Yaşam ve içinde bulunduğumuz zaman ne garip değil mi?
Aslında herşey ama herşey tam anlamıyla bir ALGI. Tıpkı suyun yansıması gibi.
24 HAZİRAN SEÇİMLERİ YENİ BİR MİLAT OLDU
27.Dönem Milletvekilliği ve Başkanlık sistemi seçimlerini geride bıraktık. Her yarışta olduğu gibi kazananlar ve kaybedenler oldu. Bu durum gayet doğal. Doğal olmayan şey CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı olan Sayın “İNCE” nin davranış ve düşünce kalıplarındaki tutarsızlık.
TUTARSIZ OLMAK KÖTÜDÜR
Bırakınız bir makama aday olmayı, bir vatandaş olarak da tutarsız olmak çok kötü değil midir?
Sizce… Bir gün öyle diyeceksiniz. Bir gün böyle diyeceksiniz. Kendinizle çelişki yaşayacaksınız. Bu durum tamamen sizin ağızdaki söylemleriniz ile gerçek içteki yaklaşım kalıplarınızın uyumsuzluğunun göstergesidir.
BAŞARIYI “TEK” BAŞINA SAHİPLENMEK
Muharrem İnce 24 Haziran seçimlerinde almış olduğu %30’luk oyu tamamen kendi başarısıy “mış” gibi bir algıya kapıldı. Bu algı onun aslında dünyaya bakış penceresinin bir ürünü aslında. Sözde tek adamlığa hayır diyerek karşı çıkacaksınız, sonra da kollektif elde edilen %30’luk başarı benim diye ortaya çıkacaksınız. Böyle bir şey söylem ve inanç tutarsızlığından başka neyle ifade edilebilir?
HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM DİYEN “İNCE”’YE NE OLDU?
Hepinizin Cumhurbaşkanı adayıyım diyen “İNCE” her kesimden aldığı oylar sonucu %30’u gördüğünde birden bire ben kendimin Cumhurbaşkanıyım, keramet bende, “BEN” BEN BEN Benim Şahsım, oylarım CHP’yi geçti diye meydanlara çıktı. Ve işte o anda kendini bitirdi. Niyetin saf olmadığı yerde bilinçdışınız tüm gerçekliği bir ayna gibi yansıtır.
SÖZÜNÜN ÖNÜNDE DURMAK
İnsan olarak bizi diğer tüm canlılardan ayıran temel özellik nedir? Akıl, inanç, değer, algı ve muhakeme özelliği insanlar kendilerinden ve başkalarından verdiği sözlerin arkasında olmayı beklemez mi? Elbette. Peki Muharrem İnce ne yaptı. Hatırlayalım mı?
Tutarsızlık ve kendi söylemlerini inkar etmek. Bırakın Cumhurbaşkanı adayı olmayı, insan olana yakışmaz. Güvenin olmadığı yerde çelişkiler, tutarsızlıklar ortaya çıkar. Sayın Muharrem İnce’nin yapması gereken şey Kurultay ve Koltuk hesabı yerine kendi çalışma programına bakmasıdır. Elde edilen %30’luk sonuç, Muharrem İnce’nin şahsına ait bir başarı değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır.
Siyasi Arena da partisini düşünen siyasilerin tüm odağı;
Bunun dışındaki eylemler ülke ve vatandaş için değil? Kendi koltuğum için siyaset yapıyorum demektir. 21yy. Türkiye’sinde karanlıkta göz kırpmak dönemi bitmiştir.
“Liderler ve yöneticiler, çalışanlara en iyi sonuçların rekabetle değil, işbirliği ile elde edileceğine dair güçlü mesajlar vermek zorundadır.”
Mustafa Kılınç
MUHTEŞEM BİR YAŞAM SÜRMENİZ DİLEĞİMLE…